Fuarın ikinci gününde düzenlenen “Başkanlarla Sektöre Bakış” paneline sektörün paydaşları, AYSAD ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı, TASEV Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çetin, TASD Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berke İçten ve Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zandar katıldılar. Panelde yaptığı konuşmada bir ayakkabının yaklaşık 50 girdiden oluştuğunu ve ekonominin pek çok alanına katkıda bulunduğunu söyleyen AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı, “2022 yılında 1 milyar dolara çıkan ayakkabı ihracatı 1 milyar 300 milyon dolar civarı kapanış sergiledi. Kur dengeleri sebebi ile, 2022 yılının son çeyreğinde ihracatın azalacağını, ayakkabı fiyatlarımızın çok yüksek kaldığını öngörüyorduk. Bu sebeple yan sanayicilerimizi ve ayakkabı üreticilerimizi de makul fiyatlar vermeleri konusunda tavsiyelerde bulunmuştuk. Herkez yapabileceğini yaptı ancak çok yeterli olmadı. 2023 yılının ilk 3 ayında ne yazık ki ihracat azaldı, ithalat yüzde 120 arttı” dedi. Sektör koşullarını 80’li yıllarda örülmüş bir ceketin artık dar gelmesine benzeten Salıcı gerek ihracatın artabilmesi gerekse yeni neslin istihdama katılabilmesi için fiziki koşulların, özellikle üretim alanlarının iyileştirilmesi gerektiğini belirtti. Ayakkabı sektörün emek yoğun bir sektör olduğunu ifade eden TASEV Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çetin, “Sektörümüz el işçiliğinin çok olduğu, kadim bir meslek. Yaklaşık 300 bin istihdam ile 2 milyon insana iş sağlıyor. Başta İstanbul, İzmir, Konya, Antakya olmak üzere birçok şehirde üreticilerimiz mevcut. Sektörümüz 2022 yılında ihracatta ciddi bir çıkış yakaladı. Özellikle sektörün kümeleştiği illerde kobileşmeden endüstrileşmeye geçildi; bunun sonunda ihracat arttı. Bu artışın devam edebilmesi, fiyat avantajının yakalanması konusunda herkesin taşın altına elini koyması lazım ki, ayakkabı ihracatına devam edilebilsin. Sektör için yurt dışında çok büyük pasta var ama Türkiye yüzde 1 bile pay alamıyor.” dedi. Sektördeki çalışanların ortalama yaşının 50 ve üzeri olduğunu söyleyen Çetin, “Önümüzdeki 10 yıl içinde emekli olacakların yerine gelecek 300 bin kişiyi bu sektöre kazandırmamız lazım. Ben bunu mümkün görmüyorum çünkü sektör koşulları yeni iş gücünün beklentilerine uygun değil. Sanayicilerin fiziksel ve teknolojik yapılarını günün koşullarına ve günün insanına adapte etmemiz ancak henüz düzgün bir organize sanayi bölgesi tahsisi bile gelmedi” diye belitti.Bir ayakkabının maliyeti içinde işçiliğin oranının yüzde 25-30 arasında olduğunu, çalışma saatlerinin azaltılmasının çok ciddi olumsuz bir tablo yaratacağını belirten TASD Yönetim Kurulu Başkanı Berke İçten, “Ayakkabı sektörü 2014 yılından bu yana her yıl ihracatını yüzde 10 artırarak nihayetinde geçtiğimiz yıl 500 milyon dolar cari fazla veren bir sektör konumuna geldi. 2023 yılının sıkıntılı olacağını öngörüyoruz. Bugün ürettiğimiz ürünlerin siparişlerini 6 ay önce almıştık. Aldığımız siparişlerin azalmasının sebebinin fiyat fazlalığımızdan kaynaklı olduğunu tespit etmiş; hepimiz şapkamızı önümüze koyalım demiştik. Fiyatlarımızı yüzde 10 geri çekme yönünde bir kampanya başlatmıştık, yapabilen oldu yapamayan oldu. Şu an geldiğimiz nokta fiyat avantajımızı kaybetmiş durumdayız. Yılın 3 ayında ihracatımız artıyor görünse de adetsel bazda gerilememiz var. Ürün birim maliyeti arttığı için ihracat artıyor gibi gözüküyor ancak nisan ayını geçen ayın nisan ayı ile karşılaştırdığımızda adetsel değer bazında bile yüzde 16 azalma oldu. Bu ay ve gelecek aylar itibari ile ihracatın daha da gerileyeceğini düşünüyoruz. Bu şekilde olmaması için kurun enflasyon ile paralel hareket etmesi gerekiyor” dedi.3 yıl önce 290 dolar olan personel maliyetinin bugün 690 dolara çıkmış olduğunu, işgücü ağırlıklı ayakkabı sektörünün gerek personel gerekse hammadde maliyetleri sebebi ile arttığını söyleyen Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zandar pahalılıkta Avrupa’nın üzerine çıkıldığını söyledi. Zandar, “Bizim iş gücü maliyetimizin belli bir düzeyin altında kalması gerekiyor. 2023’e girerken yurtdışı fuarlarda sinyalleri gördük, kış sezonu daha maliyetli ürünlerin satıldığı sezon ve biz bu sezon rekabetçi olamayacağımızı biliyoruz. Dolayısı ile ihracattaki düşüş trendi devam edecek. Yeni fuarlarda yazlık ürünlere fiyat vereceğiz ama neye göre vereceğiz. Kimse 6 aylık kur tahmini yapamıyor. Sürdürülebilir bir ekonomi politikasına ulaşamamamız en büyük sıkıntı. Üretici korkuyor; haklı korkmakta. Daha sürdürülebilir bir kur politikasına geçmemiz lazım. Pazar çeşitlendirmemiz lazım ancak rekabetçi fiyat ortamı sağlayamadığımız sürece nereye gidersek gidelim ihracatımızı artırma imkanı olamayacak. Aslında biz yan sanayimizi de ihraç edebilecek bir ülkeyiz ancak biz bu kimliğe halen tam bürünemedik. Yurtdışında düzenlenen fuarlara yan sanayi firmalarımızın katılımı halen çok düşük. Bu firmalarımızın desteklenmesi lazım, sanayicilerimizi o fuarlara götürmemiz lazım. Mesela Romanya, Polonya, Sırbıstan’da ciddi üretim var, malzemeye ihtiyaçları var. Bu ülkeleri hedeflememiz lazım” Sektöründe, Avrasya’nın en büyük, Avrupa’nın ise 2. büyük fuarı olan AYSAF’a 327 firma katılıyor. 80’den fazla ülkeden 15.000’in üzerinde kişinin ziyaret etmesi beklenen fuar 6 Mayıs 2023 tarihine kadar açık kalacak.
İş Dünyası
Yayınlanma: 04 Mayıs 2023 - 12:25
AYAKKABI YAN SANAYİNE ARTIK "CEKET DAR GELİYOR"
ARTKİM Fuarcılık tarafından İstanbul Fuar Merkezi’nde açılan 68. Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı AYSAF, dünyanın dört bir yanından gelen, ayakkabı yan sanayi malzemeleri, deri, suni deri, tekstil, taban, ökçe, aksesuar, makine, kimyasal ve kalıp üreticilerinin de aralarında olduğu 36 iş kolunu bir araya getirdi.
İş Dünyası
04 Mayıs 2023 - 12:25
İlginizi Çekebilir