Kapasite Artışında Sürdürülebilirlik Öncelikli Hedefimiz Olmalı
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) açıkladığı verilere göre,2023 Ocak ayında 75,8 olan imalat sanayi kapasite kullanım oranı 0,8% artarak 2024 yılında 76,4 olarak gerçekleşti.
2023 yılı Ocak ayında 78,9 olan yüksek teknoloji imalat sanayi kapasite kullanım oranı 2024 yılı Ocak ayında %1,8 azalarak 77,5 oldu.
Kapasite kullanım oranlarındaki artışların, ekonomik genişlemenin ve artan sanayi üretiminin bir göstergesi olduğunu vurgulayan Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Başkanı Nilüfer Çevikel, “Üreticilerimiz kapasiteyi etkin kullanamamak, piyasada yeterli talep görememek, beklentileri net bir şekilde oluşturamamak gibi sebeplerden dolayı aşağı yönlü bir üretim performansı gösterebiliyor. Ancak son verilere baktığımızda, devreye alınan makroekonomik politikaların ve Orta Vadeli Programın ekonomimizde olumlu yönde bir seyir yaşandığını bizlere işaret ediyor. Sanayicilerin üretim kapasitelerini büyük oranda etkileyen maliyet artışlarına karşı alınacak tedbirler, kur dalgalanmalarının önüne geçilmesi ve kredi olanaklarının iyileştirilmesi gibi adımlarla ihracat hedeflerimizin ve üretim iştahımızın daha da artacağına olan inancımız tamdır” diye konuştu.
“KÜRESEL ZORLUKLARA KARŞI İHRACATÇILARIMIZ DAHA FAZLA DESTEKLENMELİ"
DOSABSİAD Başkanı Nilüfer Çevikel, Kızıldeniz’de artan güvenlik endişeleri nedeniyle denizyolu taşımacılığındaki rota değişikliğinin ihracata olan olumsuz etkisi ve Rusya ile ödemeler noktasında yaşanan sorunlarla ilgili de değerlendirmede bulundu. Süveyş Kanalı’nın Asya ve Orta Doğu'dan Avrupa'ya emtia ve enerji başta olmak üzere Avrupa sanayisine girdi sağlayan ürünlerin taşınması için önemli bir rota olduğunu belirten Başkan Çevikel, “Küresel ticaretin yüzde 12’si Kızıldeniz üzerinden gerçekleşiyor. Yıllık yaklaşık 1 trilyon dolar değerindeki ticari ürün de bu noktadan geçiyor. Her gün 50’den fazla gemi Süveyş Kanalı’ndan geçerek, milyarlarca dolarlık malı Kuzey Avrupa, Akdeniz ve Kuzey Amerika’nın doğu kıyılarına taşıyor. Dünyanın en önemli su yolunda yaşanan krizin Türkiye’yi etkilememesi düşünülemez. Yine aynı şekilde Rusya ve ihracatçılarımız arasında yaşanan ödeme sıkıntılarının siyasi olduğunu düşünürsek önümüzdeki dönemlerde bu problemlerin de ikili diyaloglarla düzeleceğine inanıyoruz. Türk üreticisi için önemli olan üretimi arttırmak ve sürdürülebilir ihracat hedeflerine odaklanmak olmalıdır” dedi.